Türkiye, Paris İklim Anlaşması’na uyum kapsamında COP29’da “Uzun Dönemli İklim Stratejisi“ni duyurdu. Bu strateji, çevreyi koruma ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme yolunda kritik bir yol haritası sunmaktadır. 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefiyle küresel iklim mücadelesine öncülük etmeyi amaçlayan Türkiye, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma çabalarına uzun vadeli bir yön vermeyi hedefliyor.

Stratejinin Kilit Noktaları

2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi: Türkiye, sera gazı emisyonlarının 2038 yılında zirve yapmasını ve bu tarihten itibaren azaltılmasını taahhüt ediyor. 2053’te ise net sıfır emisyona ulaşarak çevre dostu bir ekonomiyi hayata geçirme planını ortaya koyuyor.

Enerji Dönüşümü: 2053’e kadar elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı %69’a çıkarılacak. Akkuyu Nükleer Santrali tam kapasite çalışarak yılda 30 milyon ton CO2 emisyonunu azaltacak. Güneş ve rüzgar enerjisinin kapasitesi artırılarak fosil yakıtların yerine temiz enerji kullanılacak.

Sanayide Yeşil Dönüşüm: Demir-çelik ve çimento gibi karbon yoğun sektörlerde yeşil üretim teknolojileri uygulanacak. 2053’e kadar çimento sektöründe %92,8, demir-çelik sektöründe %99,7 oranında karbon azaltımı sağlanacak. Dönüşüm için toplamda 30 milyar dolarlık yatırım yapılacak.

Yeşil Finansman ve Karbon Fiyatlandırma: Her yıl milli gelirin %1,7’si yeşil yatırımlara ayrılacak. Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve karbon fiyatlandırma mekanizmaları devreye alınacak.

Ulaşımda Elektrifikasyon ve Akıllı Sistemler: Elektrikli araçlar için şarj altyapısı genişletilecek. Demiryolu ve deniz taşımacılığı önceliklendirilecek. Akıllı yollar ve araçlar arası iletişim sistemleri (V2V) ile trafik emisyonları azaltılacak.

Bina ve Şehirlerde Karbonsuzlaşma: Tüm bina stoku enerji verimliliği yüksek, çevre dostu yapılara dönüştürülecek. Yeşil Bina Sertifikasyonu (YeS-TR) ile yenilenebilir enerji kullanımı teşvik edilecek. Mevcut binalarda enerji tasarrufu sağlayan dönüşümler gerçekleştirilecek.

Tarımda Sürdürülebilirlik: Verimli su kullanımı, modern sulama sistemleri ve karbon yutak alanlarının genişletilmesi sağlanacak. Tarım sektörü, iklim değişikliğine dayanıklı hale getirilecek.

Adil Geçiş ve Katılımcı Yaklaşım

Türkiye’nin stratejisi, yalnızca çevre hedeflerine odaklanmakla kalmıyor; sosyal uyumu koruyarak adil geçiş politikalarını önceliklendiriyor. Emek gücünün yeni iş alanlarına uyum sağlaması için eğitim ve destek mekanizmaları devreye alınacak. Ayrıca strateji, 6.000’den fazla katılımcının yer aldığı 200’den fazla toplantıyla hazırlandı. Kamu, özel sektör ve sivil toplumun geniş katılımı, kararların sahiplenilmesi ve uygulanabilirliği açısından büyük bir avantaj sağlıyor.

Hedefler Gerçekçi mi? Başarı İçin Ne Gerekiyor?

Strateji, kapsamlı ve iddialı bir çerçeve sunuyor. Ancak bu hedeflere ulaşmak için güçlü bir politik irade, etkin bir takip mekanizması ve toplumun geniş kesimleriyle iş birliği şart. Enerji, sanayi ve tarım sektörlerinde planlanan dönüşüm, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artıracak ve çevresel etkileri minimize edecek.

Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi ile sürdürülebilir kalkınma ve iklim liderliği yolunda güçlü bir adım attığını söylemek mümkün. Bu yolculukta her bireyin ve kuruluşun katkısı büyük önem taşıyor.

Daha fazla bilgi için: T.C. İklim Değişikliği Başkanlığı Resmi Web Sitesi